Son Dakika
01 Ekim 2023 Pazar
16 Aralık 2016 Cuma, 00:32
Mesut Acet
Mesut Acet mesutacet@gmail.com Tüm Yazılar

GÖNLÜN VARSA EĞER, YÜRÜ, GÖNÜL SAHİBİ BİR DOST ARA

 

‘GÖNLÜN VARSA EĞER, YÜRÜ, GÖNÜL SAHİBİ BİR DOST ARA!’

(Mesnevî, Cilt-VI, 238)

İnsanlık var oldu olalı belki de hiç bu kadar kolay iletişim kurmamıştı. Aklına gelen kişiyle nerede olursa olsun anında konuşabilme imkânına sahip ama modern zaman bireylerinin tüm bu imkânlara rağmen en yaygın problemlerinden biri yalnızlık. Sanal âlemde yüzlerce arkadaşı bulunan, cep telefonunda onlarca numara kayıtlı olan yalnız insanlar yığını dolaşıyor sokaklarda. Akrabalık ilişkileri de eski zamanlara göre çok zayıf. Mevlâna, bu dertten muzdarip günümüz insanına şu öğütlerde bulunuyor:

 

‘Âlemin yaratılışından maksat da, dostlarla buluşmaktır; Allah için ve Allah uğruna dost olanlardan.’ (Mevlâna, Mektuplar, 93)

 

‘Bahattin, düşmanının seni sevmesini istersen, 40 gün onun iyiliğini söyle. O senin dostun olur: çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır.’ (Şemseddin Ahmed-i Eflaki, Menâkıbül-arifin, Cilt-I, 497)

 

‘Eğer dostlarınızın kötülüklerini size naklederlerse, sizin onu 70 kere hayırla ve iyi niyetle yorumlaman gerekir. Onu yazmak ve açıklamaktan aciz kaldığınız vakit, “bunun sırrını o bilir” diye yorumlayın ve meseleyi kapatınız ki, dünyada dostsuz kalmayasınız. Çünkü ayıpsız dost arayan dostsuz kalır.’ (Şemseddin Ahmed-i Eflaki, Menâkıbül-arifin, Cilt-I, 527)

 

‘Dostların hatası, yabancıların doğrusundan daha iyidir.’ (Mesnevi, Cilt-III, 171)

 

‘A arkadaş! Sen hedefini şaşırmış dostu düşmanı karıştırmışsın. Dostum diye sarıldığın şeyler seni oyalamakta, yolundan alıkoymakta. Haktan hakikatten, cennetten ve cemalden uzaklaştıran dost nasıl dosttur. Gerçek dost sana kapı olandır perde değil, önüne düşüp Hakka iletendir, yolunu kesen değil. Bu nazara göre seni döve söve Hakka doğru kovalayanları zahiren düşman da gözükseler düşman bilme dost bil. Zira hayra vesile olan hayırdır.’ (Mesnevi, Cilt-IV, 96)

 

‘Sen dost ol da sayısız dost gör.

Fakat dost olmazsan dostsuz, yardımsız kala kalırsın.’ (Mesnevi, Cilt-VI, 498)

 

‘Dost nasıl dosttur? Rey ve tedbir bakımından merdivene benzeyen, seni aklıyla her an irşat edip yücelten dost.’ (Mesnevi, Cilt-VI, 510)

 

‘Seni dostundan ayıran sözü dinleme. O sözde ziyan vardır, ziyan!’ (Mesnevi, Cilt-III, 419)

 

‘Yeryüzü ile gökyüzü, birbirleriyle içli dışlı arkadaş olmuşlardır. Çünkü Allah, Onları bizim için birbirleriyle uzlaştırmıştır. Ey birbirlerine yan bakanlar,  birbirlerinden hoşlanmayanlar! Şu ayrılığı bırak da siz de birlerinizle uzlaşın, dost olun’ (Divan-ı Kebir, Cilt-V, 2381)

 

‘Dost kuyunun dibinde bulunsa kuyu dibi hoştur!

Dost yücelerde dağlar başında olursa dağlar başı da hoştur, güzeldir!’ (Divan-ı Kebir, Cilt-I, 509)

 

‘Gönül, her dosttan bir gıda ile gıdalanır; her bilgiden bir lezzet alır.’ (Mesnevi, Cilt-II, 1089)

 

‘Gülen nar, bahçeyi güldürür; erlerin sohbeti de seni erlerden eder. Katı taş ve mermer bile olsan, sahibine erişirsen cevher olursun. Temizlerin muhabbetini ta canının içine dik!

Gönlü hoş olanların muhabbetinden başka muhabbete gönül verme!

Agâh ol, bir gönüldeşten gönül gıdasını al, onunla gönlünü gıdalandır.

Yürü, ikbali bir ikbal sahibinden öğren!’ (Mesnevi, Cilt-I, 721–726)

 

‘Gönlü aydın bir ere kul olmak, padişahların başına taç olmadan daha iyi.’ (Mesnevi, Cilt-III, 640)

 

‘Kim dostlarla düşer kalkarsa külhanda bile olsa gül bahçesindedir fakat zamanede düşmanla düşüp kalkan gül bahçesinde bile olsa külhandadır!

Biz

https://www.puttygen.net/

, ben diye varlığa düşerek dostu incitme de kimse, düşmanın olmasın!’ (Mesnevi, Cilt-IV, 1976–1978)

 

‘Gönüldeşinden ayrı düşen kimse, yüzlerce nağme de çıkarsa (gerçekte) dilsizdir.’ (Mesnevi, Cilt-I, 28)

 

‘Dosta dostun zahmeti ağır gelir mi?

Zahmet: içtir, ruhtur.

Dostluksa onun derisine benzer.

Dostluk nişanesi beladan, afetlerden, mihnetlerden hoşlanmak değil midir?

Dost altın gibidir.

Bela da ateşe benzer.

Halis altın, ateş içinde saf bir hale gelir.’ (Mesnevi, Cilt-II, 1459–1461)

 

‘Ey avcı, dost senin gözündür.

Onu çerçöpten arı tut.

Sakın dil süpürgesiyle ona toz kondurma.

Göze tozu toprağı hediye götürme.’ (Mesnevi, Cilt-II, 28–29)

 

‘Kötü dostla ünsiyet, belâya bulaşmaktır.

Mademki o geldi, bana uyumak düşer.’ (Mesnevi, Cilt-II, 36)

 

‘Herkesin, kendisine muhtaç olduğu ihtiyacı bulunmayan pak Tanrı’nın zatına and olsun ki kötü yılan bile kötü arkadaştan yeğdir. Çünkü kötü yılan, insanın yalnız canını alır.

Kötü arkadaşsa insanı cehenneme sürer, orasını adama durak eder.’ (Mesnevi, Cilt-V, 2634–2635)

 

‘Tatlı sözlü cahil dostun sözlerine pek kapılma!

O sözler, eskimiş, yıllanmış zehre benzer.’ (Mesnevi, Cilt-VI, 1431)

 

‘Bilgisiz adam bir müddet seninle gönül arkadaşlığında bulunsa bile, nihayet cahillikten sana bir yara vurur.’ (Mesnevi, Cilt-VI, 1424)

 

‘İyi kişilerle dost olmayan, elbette kötülerin yanında yer alır, onlara komşu olur!’ (Mesnevi, Cilt-IV, 1636)

 

‘Ağyardan halvet etmek gerek, yardan değil.

Kürk kışın işe yarar, baharın değil.’ (Mesnevi, Cilt-II, 25)

 

‘Dost, yolda arkadır, sığınaktır.

İyice bakarsan görürsün ki yol sevgiliden ibarettir.

Dostlara, sevdiklere ulaştın mı sus, otur.

O halkaya kendini yüzük taşı yapmaya kalkışma.’ (Mesnevi, Cilt-VI, 1591–1592)

 

‘Dostlardan gelen akis, sen denizden akse muhtaç olmaksızın su almaya iktidar kesbedinceye kadar, hoştur.

İlk önce gelen aksi taklit bil. Sonrada birbiri üstüne ve biteviye gelirse, anla ki hakikidir.

Hakiki akse erişinceye kadar dostlardan ayrılma. Sedefi terk etme, o katre daha inci olmadı ki.

Gözün, aklın ve kulağın saf olmasını istiyorsan o tamah perdelerini yırt.’ (Mesnevi, Cilt-II, 566–569)

 

‘Feryat, adamın kendi cinsinden olmayan dostundan, feryat!

Ey ulular, sizinle düşüp kalkacak iyi bir dost arayın!’ (Mesnevi, Cilt-VI, 2950)

 

‘Yürü, tez bir Tanrı dostu ara.

Böyle yaptın mı, Tanrı, senin dostun olur.’ (Mesnevi, Cilt-II, 23)

 

‘Dosta hayır zamanında da şükrederim, şer zamanında da.

Çünkü kaza ve kaderde beterin beteri var.

Mademki rızkı taksim eden o, şikâyet küfürdür.

Sabır gerektir.

Sabır genişliğe ulaşmanın anahtarıdır.

Tanrıdan başka herkes düşmandır, dost odur.

Şu halde dosttan düşmana şikâyetlenmek iyi bir şey mi?’ (Mesnevi, Cilt-V, 2357–2359)

 

Şimdi de Mevlâna’ya atfedilen dostlukla ilgili anonim sözlere göz atalım:

‘Dostluk illa yan yana, diz dize olmak değildir.

Asıl can cana, kalp kalbe olmaktır.’

 

‘Âşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır.

Çünkü gönül, gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır.’

‘Hiç gereği yokken hayatına giren insanlar; hiç gereği yokken, karşına çıkarlar.

Hiç gereği yokken gününü, haftanı ayını belki de yıllarını alırlar.

Hiç gereği yokken gece gündüz aklından geçen her düşünceye bulaşırlar.

Hiç gereği yokken seni istemediğin kadar mutlu ederler, sonra hiç gereği yokken, hayatından çıkıp giderler.

Anladım ki meğer gerçek dost aşk Mevla’ymış.

Ne beni unuttu nede bıraktı.’

 

‘Kötü havalarda insan dosta aç olur.

Bir araya gelse dost dosta ilaç olur.

Bahçede tek gül bir şeye benzemez, öbek öbek olduğunda bahara taç olur.’

‘Bir gönlü mü kırdın; ağlamalısın.

Hele özür dilemesini bilmiyorsan senden dost olmaz.

Senden yaran olmaz.

Ya incittiğin, kırdığın gönlü Allah seviyorsa

Resulullah (sav) seviyorsa, hatta arz-ü sema dahi seviyorsa!

Nerden bileceksin, bilmiyorsun.

Bilseydin ödün kopardı dokunamazdın.’

 

‘Dostun varlığının, sana açılıp aydınlanmasını istiyorsan

Özün içine gir.

Deriden vazgeç!

Dost, öyle bir zattır ki etrafında kat kat perdeler var.

0, kendi varlığına gark olmuş, iki cihan da onda gark olmuştur.’

 

‘Dostlarınızı sık sık ziyaret ediniz.

Üzerinde yürünmeyen yollar zamanla çalılık ve dikenlik olur.’

 

‘Dostu aramak için koşturur dururum.

Ömrün sonuna geldim, ben hala uyurum.

Diyelim ki kavuşacağım dostuma, iyi de şu geçen ömrü bir daha nasıl bulurum.’

 

‘Hayat gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir.’

 

Dost ve dostluk ne sıcak kelime; insanı kalbinden tutup diriltiyor. Yalnızlık Allah’a mahsus derler… Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür. Hayatımızdaki varlıklarından memnun olduğumuz kişilerdir dostlarımız. Birçok şeyi seçemeden dünyaya geliriz. Seçtiğimiz ve hayatımızdaki en önemli şeylerden biridir dostlarımız. Gerçek arkadaşlarımız, gerçek dostlarımız en güvendiğimiz kişilerdir.

Modernizm dostluğu öldürüyor. Bu sebeptendir ki, asrın büyük âfetlerinden biri olan modernizme karşı dost ve dostluğa sarılın.

Gerçek dostlar yıldızlar gibidir karanlık çökünce ortaya çıkarlar…

Gerçek dost yanlış yaptığında seni uyaran, sonrasında ise koruyan kişidir. Yaptığın yanlışı herkese duyuran değil.

Biri olmalı varlığını daima bildiğin kendini güvende hissettiğin.

Biri olmalı üzülme üzülürüm diyen biri olmalı hayatınızda.

Git rüzgâr dostuma onu nasıl sevdiğimi anlat mutluysa usulca gel yanıma mutsuzsa dostun her zaman yanında diye fısılda kulağına unutmasın yüreğim daima onunla.

 

DOST DEĞİL MİSİN

Sana çok hoş davranan dostun-arkadaşın,

Bir bakarsın buz gibi oluverir.

Şaşırma, insan böyledir.

Seninle alakası yok.

Bazen bir günde 4 mevsim birden yaşar insan,

Bu yüzden değişkendir…

Hoşlandığın zaman belki bahar, belki yazda idi o.

Bazen de olur ki mevsim kıştır, sana rastlar…

Ya da yaprak dökümüdür vakit…

Sakın üstüne alınma soğuğu-ayazı, titreme sakın.

De ki;

“Şimdi bu dostum kış mevsimindedir, kim bilir ne derdi, ne sıkıntısı var..”

Olabiliyorsan bahar ol ona, tut elinden-yüreğinden,

Dost değil misin?

(Ayşe Reşad)

Her dostluk zaman zaman umutsuzluğun kara vadisinde dolaşır. Bu sizin sevginizin her yönünü test eder. Çekimi ve büyüyü kaybedersiniz. Birbirinize karşı hisleriniz kararır ve varlığınız yaralı bir hal alır. Eğer bu dönemi atlatabilirseniz, sevginiz saflaşacak ve tüm sahtelikler yok olacaktır. Sizi sevginin tekrar yeşereceği bir alana taşıyacaktır.

 

Eğer yalnızca dağları, nehirleri, şehirleri düşünürseniz dünya boş bir yerdir. Fakat sizinle birlikte düşünen, hisseden ve fiziksel olarak uzak olsa da ruhsal olarak yakın olan birini tanıdığınızda dünya bizim için meskun bir bahçeye dönüşür.

 

Zaman gelir yollarına kar yağar etrafını hüzün bulutları sararsa, ne zaman bir dosta ihtiyaç duyarsan dost olabildiğim kadar buradayım diyecek dostlarınız olsun hep yanınızda.

You must be logged in to post a comment Login

Yorum yazın...